4 Mayıs 2011 Çarşamba

Hakan Güray ve KSK Voleybol Şubesi Arasında Yaşananlar

Son günlerde Yenigün Gazetesi Spor Yazarı Hakan Güray'ın KSK Voleybol Şubesi hakkındaki yazıları konuşuluyor.Yazıların tüm ayrıntılarını haberimizin devamında yayınlayacağız fakat açıklamalar ve yazılar uzun olduğu için yazılanların özetini anlatalım dedik.Konuyu tam olarak anlamanız için yazılanların tamamını okumanızı tavsiye ediyoruz.

Bildiğiniz üzere Karşıyaka'yı eleştiren yazılarıyla tanınan Hakan Güray, KSK Voleybol Şubesi'ne faks ve e-posta yoluyla gelen istifalardan yola çıkarak bir yazı yazdı.Yazıda bahsettiği en çarpıcı nokta Voleybol Şubesi'nin yöneticileri arasındaki iletişimsizlik.Bunun en son örneğini de Ufuk Kele'nin voleybol takımımızın baş antrenörü İsmail Yengil ile tekrar anlaşılacağının açıklamasında kendilerine danşılmadığı için bazı yöneticilerin bu durumdan huzursuzluk duyması.Yazının en dikkat çekici noktası ise Ufek Kele'nin ilk toplantı hariç hiçbir toplantıya katılmadığı iddiası.Kısacası Hakan Güray yazısında voleybol şube içindeki kopukluktan ve kararların tüm yönetciler tarafından alınmadığından bahsetmiş.

Gelelim voleybool şubemizin açıklamasına.Şubeden yapılan açıklama, Hakan Güray'ın yazısı kadar sert değil.Yazarın kendilerini aramadıklarından ve haberlerini dedikodulara dayandığı anlatılmış.(Gerçi Hakan Güray'da yazısından sonra kimsenin kendisini aramadığından şikayetçi).Geçen sene son anda ligde kalan takımın 800 bin TL'ye kurulduğunu, bu sene ise takımın 223 bin TL'den oluştuğunu anlatımış açıklamada.Bir diğer konuda İsmail Yengil ile tekrar anlaşılması.KSK Voleybol Şubesi İsmail Yengil'in Karşıyaka voleybolunun en önemli isimlerinden olduğunudan bahsetmiş(ki öyle).Alınan kararların ise ana yönetime bağlı olarak gerçekleştirildiği anlatılmış.

Yazar ve voleybol şubenin arasındaki ilginç bir konuda Fransız oyuncumuz Nassira Camara’nın küme düşmemizin kesinleşmesinden sonra son maç olan Diyarbakır deplasmanına götürmesi.Bu konuyu bizde anlamış değiliz.

Sonuçta bir gerçek var ki voleybol takımımız tüm olanaksızlıklara rağmen onurlu bir mücadele vererek ligde kalmaya çalıştı ancak başarılı olamadı.24 yıldır aralıksız olarak mücadele ettiğimiz ligde bu sezon küme düştük.en yakın zamanda ait olduğumuz Voleybol 1. Ligi'ne döneceğimize inanıyoruz.Hakan Güray ve KSK Voleybol Şubesi'nin açıklamaları:

Hakan Güray/22 Nisan 2011 
Voleybol darmadağın, içi de bir alev topu!...

23 yıl sonra ligden düşen KSK voleybolu, şimdilerde de istifalarla çalkalanıyor ve ikiye bölünmüş adeta…
Sebebi, İsmail Yengil ile yeniden anlaşılacağı şeklindeki açıklama elbette…
Koordinatör Ekber Göçer’in desteğini aldığı söylenen Yengil ile yeniden anlaşılacağının şube başkanı Ufuk Kele tarafından açıklanması, kıyamet kopardı bu şubede…
Bazı yöneticiler istifalarını verirken, konunun detaylarıyla ilgili inanılmaz iddialar var ama şimdilik bunları pas geçeceğim.
Bu şube resmen 2’ye bölünmüş ve ortada da kimse yok!...
Anlaşılıyor ki bazı yöneticiler Yengil’in yeniden görev alacak olmasının açıklanmasını kongre öncesi yanlış bulmuşlar ve kendilerine danışılmadığından şikayetçiler. Şube içinden aldığım duyumlar, Kele’nin de yanıltıldığı izlenimini veriyor bana… Keza kendisi bu açıklamayı yaparken, Yengil konusunda yönetimin ortak fikrinin alındığını zannetmiş.
Yine şube içindeki bir kanattan aldığım bilgi de, iletişimsizlik yüzünden sorunların bu noktaya geldiği yolunda…
Zira şube başkanı Kele’nin, Ekim ayındaki ilk toplantının dışında bir daha ortada görünmediği ve şube içinde ahbap-çavuş ilişkilerinin yaşandığı yolunda gelen bu duyumlar çok ciddi!...
Öyle çok detay var ki, şimdilik bunları ört bas ediyorum. Ancak somut ve gerçek bir açıklama yapılmadığı takdirde, hepsini tek tek ortaya dökeceğimden kimsenin kuşkusu olmasın.
KSK markası kimsenin oyuncağı olamayacak kadar büyük bir markadır ve sorumluluk taşıyan kişilerin yaptıkları hareketlerin veya söylemlerin nereye varacağını bilmeleri şarttır.
Şimdilik voleybol yetkilisinden haber beklemekle yetineceğim. Kim haklı ve hangi iddia doğru, bu açıklamayla zaten ortaya çıkacaktır. İstifacıların da eğer ettilerse, bunu kendi açılarından açıklamakla mükellef olduklarını belirtmek gerek
kaynak:Yenigün

Hakan Güray/29 Nisan 2011
Voleybolda “Antidemokrasi” varmış!

Geçen hafta voleybol şubesi ile ilgili yazdığım yazı her ne kadar rahatsızlık yaratsa da, bir Allah’ın kulu geri dönüş yapmadı. O halde, hep söylediğim gibi çanak çömlek patladı ve yazılanların tümü gerçek çıktı!...
İnanın bu voleybol ile ilgili öyle bir bilgi akışı oldu ki, hepsini sığdırabilmem çok güç. Ama sorunun ana kaynağının İsmail Yengil olduğuna dair hiçbir şüphe yok.
Şubenin 3 yöneticisi Mert Perçinkaya, Emre Erdil ve Müjdat Bilgiç istifalarını kulübe faksladılar. İstifa metninde, voleybol şubesinde anti demokratik bir yönetim tarzının olduğu, alınan kararların çoğunda yönetimsel çoğunluğun onayının bulunmadığı ve son olarak Yengil’in sözleşmesinin uzatılması yönündeki prensip kararının, yine yönetimin onayı alınmadan açıklandığı belirtiliyor.
Buradaki kilit isim de şube genel koordinatörü Ekber Göçer olarak karşımıza çıkıyor. Zira Ufuk Kele’nin, ilki hariç hiçbir yönetim toplantısına gelmeden sadece Göçer’in telkiniyle Yengil konusunda açıklama yaptığını doğrulayan kaynaklar var.
Şimdi buradan soruyorum;
Şube sekreterinin göreve başlatılmasında yönetim kurulunun onayı alındı mı, alınmadı mı?
Bonservisinin alınmasına karşı pasör takviyesi niçin yapılmadı?
Ligden düşüldüğü kesinleşmesine karşın, Fransız oyuncu Nassira Camara Diyarbakır’a niçin götürüldü ve yönetim bu konuda onay verdi mi?
Kulüp kongresi yapılmadan ve yönetime danışılmadan antrenör konusunda açıklama yapılarak 3 yöneticinin istifa etmesine yol açmak, geleceğin genç yöneticileri açısından da bir handikap oluşturmuyor mu?
O halde burada şöyle bir husus ortaya çıkıyor…Ş ube yönetimi sürklase edilmiş ve sadece genel koordinatör tarafından yönlendirilip yönetiliyor. Şube Başkanı Ufuk Kele de Ekber Göçer tarafından yanıltılıyor ve antrenör konusunda yönetimin ortak fikri olduğunu sandığını söylüyor!
Şu iletişimsizliğe bakın siz hele… Sanki cilalı taş devrinde yaşıyoruz!
Peki madem voleybol tek bir koordinatör kanalıyla yönetilebiliyordu da niye o kadar gönüllüden şube yönetimi oluşturuldu?
Madem oluşturuldu, niçin bu insanların onayı alınmadan işler yapıldı? Madem yapıldı, bu işin bu sıkıntılara yol açacağı hiç mi düşünülmedi?
Kaldı ki şube yönetiminin şube bütçesine çeşitli kaynaklardan 100 bin TL katkı yaptığı da bilinen bir gerçek iken!
Vah Karşıyaka’m vah!...
Eğer gelecek haftaya kadar yine sessizlik sürerse, daha detaylı iddialara yer vereceğim. 
kaynak:Yenigün
KSK Voleybol Şubesi Basın Açıklaması / 30 Nisan 2011

Geçtiğimiz hafta KSK Voleybol Şubesi hakkında bir kaç e-postada ve yine yerel bir gazetemizin bir köşe yazarının bu e-postaları köşesine taşıması ile bazı sözde iddialar yer almıştır.
Karşıyaka Voleybol şube yönetimi her düşünce ve eleştiriye saygılı, bu eleştiri ve düşüncelerden kendine ders de çıkartacak KARŞIYAKA’lılardan oluşmaktadır.
Ancak bu haberler içerisinde yönetimi üzen, KSK Voleybol Şube Yönetiminden hiçbir kimseye bir şey sorulmadan yazıların yazılması, adeta yargısız infaz yapılmasıdır.

Sayın köşe yazarı, köşesinden bugüne değin sadece şubemiz hakkında değil, ana yönetimimizden, değerli divan kurulumuza, Sayın Onursal Başkanımızdan basketbol şubemize kadar her hafta bazı isnatlarda bulunur. Ancak bu isnatlar dedikodudan öteye gitmez. Tespitleri tek taraflıdır. Maalesef yazar ve cevap ister. Kolaycıdır. Zahmet edip telefon etme zahmetine bile katlanmaz. Kendisi ne yazık ki 32 yıl öncesinde “kaliteli” habercilik yaptığı günlerin çok uzağındadır. Son 3-4 yıldır oturduğu yerden maçlara, antrenmanlara, basın toplantılarına gitmeden eksik bilgiler ve dedikodular ile yazı yazmaktadır. Bu yazarımız bu sezon ne bir maçımıza ne de bir antrenmanımıza gelmemiştir. Örneğin yabancı oyuncular ile yapılan sözleşmeler bilinmeden Fransız oyuncumuz Nassira Camara’nın Diyarbakır’a neden götürüldüğü sorulmaktadır. Söz konusu oyuncu Karşıyaka’nın oyuncusu olarak son maça, son sayıya kadar aldığı para karşılığı oynayacaktır. Diyarbakır’a gitse de gitmese de sözleşmesi gereği parasını alacak olması söz konusu gazetecinin kulağına gelen dedikodular ile sınırlı olduğunun bir göstergesidir. Şubemiz yöneticilerine bu güne değin bir telefon açıp soru sormamıştır. Geçtiğimiz hafta voleybol takım menajerimizden telefonla bazı bilgiler alsa da, bu bilgiler karşısında “ben böyle olduğunu bilmiyordum, öğrendim” demiş, ama yine Karşıyaka’mız üzerinden dedikodu üreterek köşe yazmasına devam etmiştir. Karşıyakalı olduğunu iddia edip nasıl bir düşünce ile Karşıyaka üzerinden dedikodu ürettiğini anlamış değiliz?

Karşıyaka Spor Kulübü Voleybol Şubesi sezon başında bir sorun yaşamış, yine bu sorunu yine “Biz Karşıyaka” lılardan oluşan "güç birliği" yönetimi ile Bayanlar Aroma 1 liginden çekilmeden mücadele etmek için son üç gün içerisinde toparlanmış ve ilk maçımıza çıkmamıza dakikalar kala sözleşmeler yapılarak sezon mücadelesini geçekleştirmiştir.

Gelinen noktada maddi ve manevi tüm Karşıyakalıların desteği takdire sayan olmuş, yerel ve ulusal medyada, ülkemiz voleybol camiasında örnek gösterilmiştir. Bu onur hepimizindir.

Sezon içinde tüm iyi niyetimize rağmen hatalar olmuş olabilir. Takımız centilmence ve örnek bir mücadele sergilemiştir. KSK Voleybol şubesi olarak tüm gelir giderlerimiz ana yönetimimizin denetiminde ve kulüp hesapları üzerinden gerçekleşmiştir. Kısıtlı imkanlara rağmen geldiğimiz günde oyuncularımıza maddi olarak söz verdiklerimizi yerine getirmek üzereyiz. Oluşturulan oyuncu kadrosunun maliyeti geçmiş sezonların çok çok altındadır. 233.000 TL ye bu kadro oluşturulmuştur. Ve bütçemizin temel felsefesi “ayağımızı yorgana göre uzatmak” oluşturmaktadır. Çeşitli polemiklere yol açan pasör değil, bir çok bonservisi elinde olan oyuncu Karşıyaka’mıza gelmek için haber göndermiştir. Ancak bu oyuncuların maliyetinin yüksekliği veya şubemizin genel bütçe yönetimi içerisinde ödeme sıkıntısı yaşanacağı yapılan hesaplarda gözlenmiştir. Sezon sonunda borçlu bir şube, gelecek sezon hacizler ile Karşıyaka’mızı uğraştırmamak onurlu mücadelemiz açısından bizim için çok önemliydi.

Üzüldüğümüz bir eleştiri konusu da İsmal Yengil Hocamızla ilgilidir. Hocamız İsmail Yengil yıllardan beri KSK altyapısındaki başarıları ve yetiştirdiği oyuncuları ortadadır. Genç Milli Takımızın hocalığını yapmaktadır. Geçen sezon yaklaşık 800.000 TL bütçe ile ligde son hafta düşmekten kurtulan takımımızın son 5 hafta başında yine İsmail Hocamız vardı. İsmail Yengil sezon basında alt yapı takımlarımızla birlikte A takımımız sorumluluğunu da üstlenmiştir. Bu yılki oyuncu bütçemizin 233.000 TL olduğunu bir kez daha hatırlatırız. Eleştirilen hocamız Genç (PAV) takımımızı VGS Türk Telekom ve Eczacıbaşı’nın ardından 17 galibiyet 5 malubiyet ile Türkiye 3. olmasında katkısı olduğu unutulmamalıdır. Zaten İsmail hocamızı burada anlatmak bize düşmez, Karşıyaka için yaptığı fedakarlıklar ve kariyeri bellidir.

Sezon başında göreve geldiğimizde alt yapımızdaki organizasyon eksikliğimizi giderilerek voleybol altyapı öğrenci sayımız yüz yetmişlere ulaşmıştır. Şu anda salon kapasitemiz buna yetmektedir. Yeni sezonda kiralayabileceğimiz yeni salonlar ile bu sayı artabilecektir.

Araştırılmadan sorulmadan yazılan bir konu da Karşıyaka Spor Kulübü’nün voleybolda altyapıya önem vermediğidir. Buna “el insaf” demekten başka cevabımız yoktur. Her yaşta İzmir şampiyonluklarımız, PAV ligini 3. bitiren genç takımımız ve Bayanlar Aroma 1. Liginin en genç kadrosunun alt yapımızdan oluşması, genç milli takıma iki, yıldız milli takımımızın ilk altısındaki iki oyuncu nasıl görmezlikten gelinmektedir?

Sezon sonu itibari ile yönetim kurulumuz geçen haftaki yönetim kurulu toplantısında hocamız ile bir sezon değerlendirmesi yapmış, hatalarımız konuşulmuş ve gelecek sezon için de bir yol haritası çıkarılmıştır. Keza gelecek sezon için şube başkanımızın hocamızla yaptığı görüşmede herhangi bir sözleşme imzalanmamıştır, hocamız şu anda minik, yıldız ve genç takımlarımızı Türkiye Şampiyonalarına hazırlamaktadır.

KSK Voleybol şubesi, KSK tüzüğü ilgili maddesi gereği ana yönetime bağlı olarak çalışır. Kararları bağlayıcı değildir. Sözleşme yetkisi, para ödeme yetkisi ana yönetimimizin ve ana yönetimin bu konularda yetki verdiği yöneticilerimizin imzası altında gerçekleşir. Bugüne kadar her ay ödemeler banka kanalı ile ve KSK ana yönetiminde imza yetkisi olan yöneticilerimizin imzası ile yapılmış. Tüm ödemeler yapılırken en son ödemeler hocamız İsmail Yengil ve menejerimize yapılmıştır.

Biz şube yönetimi olarak aldığımız kararları ana yönetime iletiriz. Alınan her karar oybirliği ile olamamaktadır, bir önceki hafta alınan kararlar yapılan irdelemeler ile diğer haftalarda değişebilmektedir. Alınan kararlara düşünce olarak katılmayan şube yönetim kurulu üyelerimiz de olması doğaldır. Bu da demokrasinin ta kendisidir. Ancak demokrasi olması için katılımcı olunması da önemlidir. Katılınmayan toplantılarda alınan kararlar için de müdahil olunmamalıdır.

25 Eylül 2010 günü 18 Karşıyakalı tarafından oluşturulan "güç birliği" KSK Voleybol Şubesinde 19 Nisan 2011 tarihinde KSK Voleybol şubesinin e-posta listesi vasıtası ile üç arkadaşımızın istifa yazıları gelmiştir. İstifa tek taraflı bir müessese olup, istifa eden arkadaşlarımıza bugüne kadar maddi ve manevi yaptıkları hizmet için içtenlikle teşekkür ederiz. Şube yönetimimiz, KSK Genel Kurul yapılana kadar görevi başındadır. Bu cihetle genç, yıldız ve minik takımlarımızın Türkiye Şampiyonalarına hazırlanması, gelecek sezon ile ilgili çalışmalarına devam etmektedir.

Bu yazımızın bir cevap niteliğinde değil, Karşıyaka ve spor camiasını bilgilendirme amaçlı olduğunu hatırlatırız.
Konuyu Karşıyaka ve spor camiasına saygılarımızla sunarız. 30.04.2011
Karşıyaka Spor Kulübü
Voleybol Şubesi